Her bir kimse farklı bir niyetle imaretler(okul,köprü,aşevi,cami..) yaptırır.Kimi cömertliğini sergilemek,kimi ün yapmak,kimi de sevap kazanmak için..
Allah Teala ise velilerin derecesini yükseltme ve kabirlerinin saygıyla ziyaret edilmelerini hedefler.Onların halk tarafından mübarek addedilmelerine ihtiyaçları yoktur,onlar kendi hallerinde zaten ulu kişilerdir.
Lamba yükseğe konulmayı kendi için değil,başkaları için ister.Onun için yukarı aşağı farketmez, her yerde ışık saçan bir lambadır o,fakat diler ki ışığı başkalarına ulaşsın.
Gökte yukarıda bulunan güneş,altta da olsa yine güneştir,ama dünya karanlıkta kalırdı.O yukarıda kendisi için değil,başkaları içindir.
Velhasıl,veliler yukarıda ve aşağıda olmayı,insanlardan saygı görüp görmemeyi umursamazlar.Sana gayb aleminden manevi bir neşve(zevk) ve bir anlık bir lütuf gelse,hemen yukarıdan da aşağıdan da ,şöhretlerden de mevkilerden de,en yakın ailenden de yüz çevirir ve bütün bu boş şeyleri artık hatırlamazsın.
O ışığın ve zevkin özü,kaynağı ve madeni olan o veliler,nasıl olur da yukarıya ve aşağıya bağlı olabilirler?Onlar sadece Allah ile şereflenir ve övünürler,Allah ise yukarıdan da aşağıdan da münezzehtir.Bu aşağı ve yukarı bir başı ve ayakları olan bizler içindir.
Muhammed Mustafa (sallahu aleyhi ve sellem) buyurdular:Yunus ibn Metta'nın(Yunus peygamberin)yükselişi balığın karnında oldu,benimkisi ise gökte oldu diye beni ondan üstün tutmayın!
Demek istiyorlar ki:Eğer siz beni ondan daha iyi olarak değerlendirecekseniz,onun yükselişi balığın karnında,benimkisi göklerde oldu diye yapmayın,çünkü Allah Teala ne yukarıdadır,ne de aşağılarda.İster yukarıda,ister aşağıda,ister balığın karnında olsun,onun tecellisi her yerde aynıdır.Yukarının da aşağının da ötesindedir ve O'nun için her şey birdir.
Fihi Mah Fih
Sufi Yayınları
Yorumlar
Yorum Gönder