İmam Kuşeyri Müslimden naklen anlatıyor:''Bir zat vasiyet etti,ben öldüğüm zaman beni yakın külümü denize savurun.Adam öldü yaktılar külünü savurdular.Allah rüzgarlara emir verdi,külünü toplayın.Toplandı,mevla onu huzuruna aldı.Neden kendine bunu reva gördün dedi.Oda''Benim senin huzuruna çıkacak yüzüm yoktu.Bu halde beni görür ve belki bana merhamet edersin diye düşündüm,ve böyle yaptırdım.''
Mevla buyurdu:''Bana karşı o kadar ümidin var mıdır?
-Vardır.
-Öyleyse alın cennete götürün,buyurdu.
İnsan kendini daima katlaması,artması lazımdır.
İmamı Rabbani:Salik,oh ben dersimi yaptım derse derviş olamaz.Yaptım ama olmadı.Yarın daha güzelini yapmalıyım demeli.
Dantel örüyorsun,kaneviçe yapıyorsun sanki ilk defa en güzel mi yapıyorsun? Yavaş yavaş alışıp sonra en güzelini yapıyorsun.Mekik yapıyorsun,olmadı tırr söküyorsun,daha güzel yapmaya gayret ediyorsun.
Bişri Hafi çok yürekli biriydi.Bir dilenci kişi geldi,birşeyler istedi,evi dolaştı bir şey bulamadı Bişri Hafi.
Dilenciye''Sana verecek bir şeyim yok dedi.(Analar böyle evlat doğurmadı.) O Bişri Hafi çıkardı elbisesini,(afedersiniz)sadece donuyla kaldı.Evde soba yok,evin içinde tir tir titriyor.Onu o şekil gördüler.Dediler ki: Ne oldu sana? Oda dedi:''Bir fakir geldi ona verecek bir şeyim yoktu,ben evin içinde o dışarda sokakta çok sıkıntı çekiyor,ızdırap çekiyor ne yapayım bende üstümü çıkardım ki onun acısına ızdırabına ortak olalım diye.
Büyükler böyle uğraşıp çalışıyorlar,hep arttırmaya gayret ediyorlar.Şimdi dünya aldı başını gidiyor.Her bir kişinin dosyası,kitabı vardır. Hepsinin hesabı sorulacaktır.Sıratta sırtına yükleyecekler taşıyabilecek misin?
Seni Mevlan'dan meşgul eden her şey senin dünyandır.
Bayram Ali Öztürk Hocaefendi
24-11-1997 tarihli sohbetinden alıntılar.
Yorumlar
Yorum Gönder