Esselamu Aleyküm.
Tesettür yazımızın ilk bölümünde farziyetinin delilerinden, ikinci bölümünde hikmetlerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise tesettürün şekli ve teberrücten bahsedeceğiz.
Tesettür ayetlerinde cilbab ve humur kelimeleri zikredilmiş, bunları lugat karşılığı ise çar, çarşaf, feracedir. Yöresel olarak farklılar gösterse de genel olarak tesettür kıyafeti bütün bedeni örten, tek parça olan ve vücut hatlarını belli etmeyen dış elbiselerdir. Bunun şehir hayatına en uygun olanı çarşaf-ı şeriftir.
Allah-u Teala Hazretleri her işi bir düzen ve şekil üzere yaratmışken muhakkak ki örtünmenin de bir şekli olması lazım gelir. “Nasıl örtünürseniz örtünün.” Şeklinde bir düşünce haşa Allah’ın hakimiyetine de terstir. O vakit tesettürün şekli nedir birlikte bakalım:
1-Kalın olmalı(tenimizi göstermeyecek) ince ve şeffaf olmamalıdır. Güneşli bir havada içimizi belli eden incelikte dış elbiseler tesettüre terstir.
2-Başın üst tarafından giyilmelidir. Hatları belli etmeyecek olması gerektiğinden özellikle kış aylarında omza şal ve panço gibi şeyler alarak boyun kısmı kesilip omuzlar belli olmamalıdır. Aynı şekilde çantalarda omzu kestiğinden çarşafın üstünden değil, içinden takılmalıdır.
3-Giydiğimiz dış kıyafet sade olmalı, üzerinde dikkat çekecek detaylar, süsler, işlemeler bulunmayıp, tek renk olmalıdır.
4-Başın üst tarafından ayaklara kadar örtmelidir. Pantolon ya da etek üzerine giyilen kısa pardesü, ferace gibi giysiler yere kadar uzamadığı için iç kıyafeti göstermek olacağından bu da tesettüre terstir.
5-Dar olmamalıdır. Geniş olup vücut hatlarını belli etmemelidir.
6-Renk olarak koyu renk tercih edilmelidir. En uygunu ise siyahtır. Çünkü günümüzde kahverengi, lacivert gibi renklerde siyah yanında açık ton kalmaktadır. Peygamber hanımı Ümmü Seleme annemizden gelen rivayetle de sünnet olan renk siyahtır.
7-Şafii ve Hanbeli mezhebinde kadının el ve yüz dahil bütün bedeni avret olup örtülmesi gerekmektedir. Hanefi ve Maliki mezhebinde ise yüz ve eller avret sayılmayıp, fitne zamanında örtülmesi farzdır. Burada iki konu var ki, birincisi yüzün avret olmadığının yanlış anlaşılmasıdır. İmamlarımızın “Yüz avret değildir” derken maksadı tamamen örtülmemesidir. Yoksa bütün yüzün belli olup açılmasını kastetmemişlerdir. Zaten bu mantığa da terstir. Bir kadının bütün güzelliği yüzünde toplanmışken yüzünü açmanın caiz olması gibi bir şey söz konusu değildir. Bunun en az ölçüsü için çarşafı burun altından iğnelemektir ki, imamlarımız yüz avret değildir dediği nokta budur. Hazreti Aişe annemizin tek gözü gözükecek şekilde örtündüğüne dair rivayetlerde vardır. Kaldı ki yüz açmak caiz olmuş olsa bile fitne zamanında örtülmesi konusunda ittifak vardır. Günümüzde ise, küçücük çocuklara dahi tacizlerde bulunulurken bu dönemin fitne zamanı olmaması mümkün müdür? Her halükarda kadın yüzünü örtmelidir.
Peki teberrüc nedir? Kadının, doğuştan gelen (tabii) ve edinilen (sun`i) güzelliklerini uygun olmayan yerlerde kasıtlı olarak göstermesi; bunun için çaba sarfetmesidir. Yani tesettürün zıttıdır.
Teberrücün başlangıcı yüzü açmaktır. Yüzünü açan bir kadın bütün dikkatleri üstüne çekmektedir. Nefisteki beğenilme arzusu ve şeytanın vesveseleri ile kadın daha da güzel gözükmek istemekte, makyajsız sokağa çıkmaz hale gelmekte ve kendisine haram olan erkeklerin dikkatini çekmektedir.
Bir diğeri ise topuz bahsidir. Kadının ister kendi saçı ile ister kat kat başörtü, bone gibi şeyler ile başını yükseltmesi kesinlikle caiz değildir. Allah Rasulünün (sallahu aleyhi ve sellem)bu konuda büyük tehditleri vardır. Dikkat çekiciliği arttırması yanında kişiye kendini güzel gösterdiği için kibre girme tehlikesi de vardır. Hadisi şerifte geçtiği üzere onlar cennete girmek bir yana cennetin kokusunu dahi alamayacaklardır.
Özellikle günümüzde yaygınlaşan şeylerden biri de topuklu ayakkabıdır. Topuklu ayakkabı hem ses çıkarması, hem kadını daha narin gösterip yürüyüşünü değiştirmesinden dolayı kesinlikle caiz değildir. Tesettür sadece giydiğimiz kıyafet değil, taktığımız çanta ve ayağımızdaki ayakkabı ile bir bütündür.
Kısacası tesettürün mahiyeti kadının genç-yaşlı, güzel-çirkin olduğunun anlaşılmamasıdır. Ve üzerindeki kıyafet ile bir erkeği kendisi konuşmaktan, ona bakmaktan men etmesidir. Demek ki tesettür kadına dişiliği ile değil, şahsiyeti ile toplumda yer veren büyük bir nimettir. Teberrüc ise erkekleri kadına meylettirecek, onların çirkin arzu ve düşüncelerinin odağı yapacak şeytanın, şeytanlaşmış insanların ve nefsin bir oyunudur. Mümine hanıma düşen ise bütün bu vesvese ve fitnelere kulaklarını tıkayıp, Allahın emrettiği şekilde hayatını idame ettirmektir.
Muazzez Sena Göldere
Tesettür yazımızın ilk bölümünde farziyetinin delilerinden, ikinci bölümünde hikmetlerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise tesettürün şekli ve teberrücten bahsedeceğiz.Tesettür ayetlerinde cilbab ve humur kelimeleri zikredilmiş, bunları lugat karşılığı ise çar, çarşaf, feracedir. Yöresel olarak farklılar gösterse de genel olarak tesettür kıyafeti bütün bedeni örten, tek parça olan ve vücut hatlarını belli etmeyen dış elbiselerdir. Bunun şehir hayatına en uygun olanı çarşaf-ı şeriftir.
Allah-u Teala Hazretleri her işi bir düzen ve şekil üzere yaratmışken muhakkak ki örtünmenin de bir şekli olması lazım gelir. “Nasıl örtünürseniz örtünün.” Şeklinde bir düşünce haşa Allah’ın hakimiyetine de terstir. O vakit tesettürün şekli nedir birlikte bakalım:
1-Kalın olmalı(tenimizi göstermeyecek) ince ve şeffaf olmamalıdır. Güneşli bir havada içimizi belli eden incelikte dış elbiseler tesettüre terstir.
2-Başın üst tarafından giyilmelidir. Hatları belli etmeyecek olması gerektiğinden özellikle kış aylarında omza şal ve panço gibi şeyler alarak boyun kısmı kesilip omuzlar belli olmamalıdır. Aynı şekilde çantalarda omzu kestiğinden çarşafın üstünden değil, içinden takılmalıdır.
3-Giydiğimiz dış kıyafet sade olmalı, üzerinde dikkat çekecek detaylar, süsler, işlemeler bulunmayıp, tek renk olmalıdır.
4-Başın üst tarafından ayaklara kadar örtmelidir. Pantolon ya da etek üzerine giyilen kısa pardesü, ferace gibi giysiler yere kadar uzamadığı için iç kıyafeti göstermek olacağından bu da tesettüre terstir.
5-Dar olmamalıdır. Geniş olup vücut hatlarını belli etmemelidir.
6-Renk olarak koyu renk tercih edilmelidir. En uygunu ise siyahtır. Çünkü günümüzde kahverengi, lacivert gibi renklerde siyah yanında açık ton kalmaktadır. Peygamber hanımı Ümmü Seleme annemizden gelen rivayetle de sünnet olan renk siyahtır.
7-Şafii ve Hanbeli mezhebinde kadının el ve yüz dahil bütün bedeni avret olup örtülmesi gerekmektedir. Hanefi ve Maliki mezhebinde ise yüz ve eller avret sayılmayıp, fitne zamanında örtülmesi farzdır. Burada iki konu var ki, birincisi yüzün avret olmadığının yanlış anlaşılmasıdır. İmamlarımızın “Yüz avret değildir” derken maksadı tamamen örtülmemesidir. Yoksa bütün yüzün belli olup açılmasını kastetmemişlerdir. Zaten bu mantığa da terstir. Bir kadının bütün güzelliği yüzünde toplanmışken yüzünü açmanın caiz olması gibi bir şey söz konusu değildir. Bunun en az ölçüsü için çarşafı burun altından iğnelemektir ki, imamlarımız yüz avret değildir dediği nokta budur. Hazreti Aişe annemizin tek gözü gözükecek şekilde örtündüğüne dair rivayetlerde vardır. Kaldı ki yüz açmak caiz olmuş olsa bile fitne zamanında örtülmesi konusunda ittifak vardır. Günümüzde ise, küçücük çocuklara dahi tacizlerde bulunulurken bu dönemin fitne zamanı olmaması mümkün müdür? Her halükarda kadın yüzünü örtmelidir.
Peki teberrüc nedir? Kadının, doğuştan gelen (tabii) ve edinilen (sun`i) güzelliklerini uygun olmayan yerlerde kasıtlı olarak göstermesi; bunun için çaba sarfetmesidir. Yani tesettürün zıttıdır.
Teberrücün başlangıcı yüzü açmaktır. Yüzünü açan bir kadın bütün dikkatleri üstüne çekmektedir. Nefisteki beğenilme arzusu ve şeytanın vesveseleri ile kadın daha da güzel gözükmek istemekte, makyajsız sokağa çıkmaz hale gelmekte ve kendisine haram olan erkeklerin dikkatini çekmektedir.
Bir diğeri ise topuz bahsidir. Kadının ister kendi saçı ile ister kat kat başörtü, bone gibi şeyler ile başını yükseltmesi kesinlikle caiz değildir. Allah Rasulünün (sallahu aleyhi ve sellem)bu konuda büyük tehditleri vardır. Dikkat çekiciliği arttırması yanında kişiye kendini güzel gösterdiği için kibre girme tehlikesi de vardır. Hadisi şerifte geçtiği üzere onlar cennete girmek bir yana cennetin kokusunu dahi alamayacaklardır.
Özellikle günümüzde yaygınlaşan şeylerden biri de topuklu ayakkabıdır. Topuklu ayakkabı hem ses çıkarması, hem kadını daha narin gösterip yürüyüşünü değiştirmesinden dolayı kesinlikle caiz değildir. Tesettür sadece giydiğimiz kıyafet değil, taktığımız çanta ve ayağımızdaki ayakkabı ile bir bütündür.
Kısacası tesettürün mahiyeti kadının genç-yaşlı, güzel-çirkin olduğunun anlaşılmamasıdır. Ve üzerindeki kıyafet ile bir erkeği kendisi konuşmaktan, ona bakmaktan men etmesidir. Demek ki tesettür kadına dişiliği ile değil, şahsiyeti ile toplumda yer veren büyük bir nimettir. Teberrüc ise erkekleri kadına meylettirecek, onların çirkin arzu ve düşüncelerinin odağı yapacak şeytanın, şeytanlaşmış insanların ve nefsin bir oyunudur. Mümine hanıma düşen ise bütün bu vesvese ve fitnelere kulaklarını tıkayıp, Allahın emrettiği şekilde hayatını idame ettirmektir.
Muazzez Sena Göldere
Allah Azze ve Celle ilminizi arttırdın amin 🤲
YanıtlaSilSelamun Aleykum.
YanıtlaSilSaçın sadece baş hizasını geçmeyecek şekilde basit bir lastik tokayla bağlanıp bone yerine iç başörtüsü takılarak şal veya eşarp takılmasında tesettür teberrüce girer mi acaba?