Sufi Kimdir?



Tasavvuf dilde hiçbir şey, gönülde her şeydir. Kalbi dünya sevgisinden kesip Hakk’ın muhabbetine bağlamak ve Resûlullâh’ın fiil, kavil ve ahlâkına uyup yoluna gitmektir der, Samiha Ayverdi.

Allah'tan başka her şeyi unutmak anlamlarını da barındıran tasavvuf ilmi,kal ilmi değil,hal ilmidir der büyükler. Fakat günümüzde malesef çok eleştiriye maruz kalmıştır. Hak dostları kötü olarak irdelenmiş,belki onları daha tanımadan bir çok insan aleyhlerinde konuşmuştur. Neyse ki işkencelere maruz kalan bir peygamber ümmeti olmamız hasebiyle, büyüklerde peygamber (sallahu aleyhi ve sellem) ahlakıyla ahlaklandığı içün,söylenilenleri kale almamışlardır. 

Gelelim Sufi Kimdir sorusuna;
-(Ahberani muhammedü'bnü ahmedi'bni ya'kub,enne abda'llahi'bni muhammedi'bni meymun,haddesehüm,kale:Seeltü zennuni ani's-sufiyyi,fekal)

Bu zat-ı muhterem Zünun-i Mısri Hazretleri'ne;
-''Sufi kimdir,sufi'yi nasıl tarif edersin? Mutasavvıf denilen insanın tarifi nedir,nasıl bir insan gerçek mutasavvıftır.''diye sufiyi sormuş,vasfetmesini istemiş. Sufi hakkında bilgi vermesini istemiş.Yani ''Derviş,erbab-ı tasavvuf,tarikat ehli olan insan nasıldır? Kimdir,ne evsafa sahiptir?''diye sormuş. 
(Fekale)''Buyurmuş ki..'' Yani sizin ve bizim nasıl olmamız lazım,onu tarif buyurmuş Zünun-ı Mısri Hazretleri:(Men) ''Derviş o kimsedir ki,sufi o kimsedir ki,(iza nataka ebane nutkuhu) konuştuğu zaman konuşması gizli hakikatleri,esrar-ı tarikatı,maneviyatın inceliklerini açıklar. Konuştuğu zaman gönül aleminin sırlarından,hakikatlerinden bir çok şeyler olursun onun sözünden.. Konuşması,o sırların senin tarafından öğrenilmesine;sana gizli kalmış olan,senin için mechul olan o hakikatleri öğrenmene vesile olur. Sufi budur. 
Konuştu mu,sözü maneviyat aleminin,gönül aleminin,tasavvuf aleminin,iç alemin hakikatlerini ifade eder.''Çünkü yaşıyor.Çünkü o alemin ehli,o sahada mütehassıs.Konuştu mu hakikatleri konuşur.
(İn sekete)''Susarsa da..'' Konuştuğu zaman sözünden istifade ediyorsun,''Vay ben,bu işin bu tarafını hiç düşünmemiştim,meğer mesele ne kadar inceymiş!''diyorsun,hayran kalıyorsun.
''Sustuğu zaman da,(nataka anh'ul-cevarihu bi-kat'i'l-alaık)  bu sefer de dili susuyor ama,azası yani gözü,kulağı,eli,ayağı,vücudu,aza ve cevarihi(bi-kat'i'l-alaık) dünyaya meyli olmadığı,dünyaya metelik  vermeyen,gönlü zengin,yüce bir kimse olduğunu gösterir.''

Susuşundan anlarsın ki,bu adam ahiret ehlidir;dünyaya hırsı ve tamahı olan kimse değildir.Susar ama yüzünden,gözünden,azasından fışkırır böyle dünyaya karşı müstağni olduğu..
Dünyanın kulu kölesi olmadığını,paranın,pulun,mevkiin,makamın,şunun bunun emrinde,yanlış yolda olmadığını,onların hepsinin elinin tersiyle itmiş bir yüce şahsın olduğunu,dili sussa azası haykırır,söyler. Yani''Bu adam dünya ehli değil,ahiret ehlidir.''diye,dünyadan alakalarını kesmiş,kalbini ahirete bağlamış bir insan olduğunu her azası gösterir.Yüzünün nuru gösterir,gözünün bakışı gösterir.

Orada paralar deste deste duruyor,aldırmıyo.Birisi,''Gel işte,şu kadar bu işte kar var!'' bilmem ne diyor,aldırmıyor.Yani haramsa,kendisi için meşru değilse;bakıyorsun ki hiç gözü öyle şeyleri görmüyor,meşgul değil.Allah'a bağlanmış,ahiret kaygısına düşmüş;Allah'ın sevdiği bir kul olup ahirette mükafata ermeyi düşünüyor.

Neden?..Tecrübesine dayanarak konuşuyor.Yaşıyordu,sen de sordun;açtı ağzını söyledi.Bildiği alemden,tecrübesi altındaki şeylerden anlattı;sen de hayran kaldın,maşallah diye..(1)


Bir gün Fahri kainat efendimiz(sallahu aleyhi ve sellem) efendimize sordular;
-''Allah'ın veli kulları kimlerdir? diye sorduklarında,
Allah Rasulü(sallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;
-''Onlar,yüzlerine bakıldığında Allah'ı Teala'yı hatırlatan kimselerdir!'' buyurdu.
(2) 

(1)Bknz;Tabakatus Sufiyye,1.cild,sy 189-191(M.Esad Coşan)
(2)Heysemi,X,78;İbn-i Mace,Zühd,4


Yorumlar