Nedir Bu Yetmiş Bin Perde Dedikleri?



Şimdi perde demek,yani Allah'tan alıkoyan, Allah'ın varlığını birliğini,marifetullahı (Allah'ı bilmek)manevi makamları elde etmesini engelleyen,perdeleyen,görmesine mani olan,ulaşmasını engelleyen mani demek yani.Bu perdelerin en gizlisi hangisidir. İnsan perdeyi anlar.Açmak için çalışır. Burada kalın bir duvar var,perde var der. Bu mahiyette yani.

-''Bu perdelerin en gizlisi ve en şiddetlisi hangisidir? Yani,insanı yoldan alıkoymak bakımından,tehlike bakımından en şiddetli hangisidir?''diye sordular. 

-Kişinin kendi nefsini görmesidir ve nefsinin işlerini yapmaya koyulmasıdır.'' Yani nefsini hoş edecek,nefsini memnun edecek,nefsinin arzusu yolunda işleri götürmesi.Bu en büyük perde..
Nefis kötülüğü çok emreden bir şeydir. İnsanın içinden ''Yat,uyu,boşver,kalkma,kılma!.. Şimdi soğukta abdest alma,tesbihi çekme!.. Ye,iç,yan gel keyfine bak,işe gitme vs..''diye içeriden böyle boyna kötü emirler yağdırır. 

Boyna içinden böyle insana bir şey emrediyor. 
Duyar mısınız bunu? Herkes duyar. İçinden bir arzu geliyor,''Canım hiç istemiyor''diyorsun. Hah,işte o nefsin istemiyor.
''-Hadi gel şu işi yap!''
''-Canım hiç istemiyor.''
Sen can kelimesini bir tarafa bırak,o nefis işte.. Nefsin emmaretün bi's -sui olduğu için istemiyor.
Senin en büyük düşmanın iki yanın arasındaki,içindeki nefsindir. Buyrulmuştur.
''Canım istemiyor!'' diyorsun ya,dersi ondan çalışmıyorsun. 
Nefis kötülükleri yaptırıyor.Bak kurtulamıyorsun!.. Hadi derse çalış,çalışamıyor.  Hadi namaz kıl!.. Kılamıyor. Hadi abdest al!.. Alamıyor. Hadi tesbih çek!.. Çekemiyor. Hadi şu hayrı yap!.. Yapamıyor. Vazgeç bu inattan!.. Vazgeçmiyor.Neden?.. Nefis işte insanın içinde bir arzu,yüklüyor insana. İnsan o arzunun peşinden kurtulamıyor.O kötülüğü yapıyor.Demek ki nefsine mağlup oldu.

Onun için , insanlar kolay kolay iyi insan olamıyor;çünkü,kendi kendisini yenemiyor. Kendi içinden doğan arzusunu engelleyebilse,ona mani olabilse,onu aşabilse.. Pekiyi,onu aşacak da ne yapacak?.. Dini bilgisinin,sünnet-i seniyyenin gösterdiği işi yapacak.
''-Bu namazın camide kılınması sünnet-i seniyyedir;camide kılacaksın!.. Namazdan sonra oturmak Efendimiz'in sünnetidir;oturacaksın! Şöyle yaparsan sevap var,öyle yaparsan bir şey yok. Sevaplı işe rağbet et!'' filan diye insanın kendi kendisini yenmeye çalışması lazım.

Evet,insanın en şiddetli perdesi,Allah'a ulaşmasını engelleyen,yolu görmesini ve gitmesini engelleyen en şiddetli perdesi,nefsini görmesidir. Yani nefsini beğenmesi manasına gelebilir burada. Rü'yet, görmek,kendi nefsini görmek,yani''Ben neymişim be! Benim ne kemalatım varmış,ne ilmim varmış,ne meziyetlerim varmış meğerse bak,herkes bana hürmet ediyor,izzet ediyor.'' bilmem ne filan.
'' Falanca arkadaş şöyle dedi:
'-Yahu,sen bu işi çok güzel yapıyorsun!'dedi. Hakikatten güzel yaparım da.Laf aramızda eşim yoktur,emsalim yoktur,bir taneyimdir..'' filan diye kendisini görmesi insanın. Yani nefsi beğeniyor. 
Yahu bunun beğenilecek tarafı yok:''İnne'n nefse leemmaratün bi's su'(Muhakkak ki nefis,kötülüğü çok emredicidir. ) Yusuf 12/58 
Bu insana kötülüğü emrediyor.İnsanı mahveden bu.. En büyük düşmanın.
Peygamber Efendimiz (sallahu aleyhi ve sellem) ''Senin en büyük düşmanın!'' diyor, bunun nesini beğeniyorsun?..

Rus'u beğenir misin?.. Beğenir misin İsrailliyi,beğeniyor musun Yunanlıyı?.. Beğenmiyorsun.Bu ondan beter,daha büyük düşman.. Çünkü harb etsen,o seni öldürse;şehid olursun,cennete gidersin. Ama bu,sana istediği şeyleri yaptırarak,seni cehenneme atıyor,ebedi cehenneme düşmene sebep oluyor. 
Onun için,nefsini görmesi. Tedbir demek,yani onun arzuları yerine gelsin diye,nefsinin karşısında el pençe divan durup,onun işlerini yapmak,onun peşinde koşmak. Mesela,evi idare etmek,evin işlerini görmek demek.
Oturmuş gönlünün tahtına:
''-Keyif isterim!''
''-Baş üstüne..''
''-Eğlence isterim!..''
''-Baş üstüne..''
Yani boyuna istiyor,o da onun peşinde. 
''-Emret,baş üstüne,derhal!..''
İmam Gazali Hazretleri diyor ki:
''- İnsanların gözünden perdeler kalksa,birbirlerine baksalar,'Ne durumda bu adamın manevi durumu?'diye .. Herkes görecekti ki,insanlar nefsinin karşısına geçmiş,el pençe divan durmuş,kimisi rükuda,kimisi secdede:'Emret Nefsim!'diyor. İnsanların çoğunun böyle olduğunu göreceklerdi diyor,İmam-ı Gazali Hz.
Perde kalksa görecek:Bu adam nefsine tapıyor.. Bu adam nefsinin karşısında el pençe divan duruyor..
İşte bu.Bunu anladığımız zaman,dervişliği biraz anlamış olacağız. 


 Mahmud Esad Coşan Efendinin Tabakatu's Sufiyye sohbetlerinden alıntı bir yazıdır..

Yorumlar