Hayatın Her Alanında Mükemmel Olmak Mı?

Mükemmel, kelimesinin   manası;hiçbir eksiği,kusuru bulunmayan,çok yetkin.
Çoğu zaman yaptığımız işlerin mükemmel olmasını ister ve onun için çaba harcarız. Oysa her yaptığımızda muhakkak bir kusur çıkar,veyahut da beğenmediğimiz noktalar vukû   bulur. Aslında sıkıntılar, kendimizi kabul etmediğimiz zamanlar da ortaya çıkar. Mükemmellik adı altında uğraştığımız şeyler,  kimi zaman bizleri, hastalık kıvamına getirerek bizim ruh sağlığımızı bozar.
Uzun süredir düşündüğüm noktalardan biri, bir şeyleri mükemmel yapmaya çalıştıkça o işi daha beter hale getirmem.Bazı şeyleri olduğu gibi kabullenmek gerekirken, o işin en mükemmel olması için çabalamak neden?

Bu şekilde tevekkül anlayışımı da yitirdiğimi fark ettim. Çalışıp, gerisini Allah'a bırakmak var iken,en iyisini yapmaya çalışırken,bu sefer diğer işleri de salıverdim. Bazı şeyler bellidir.En azından tahmin eder insan, bir işi ne kadar yapıp yada yapamayacağını..Elimizden gelen gayreti yaptıktan sonra o işi oluruna bırakmak,çoğu zaman en mutlu eden şeylerden birisidir.. Çok fazla bir şeylerin üzerine el atmak yerine ; '' Az olsun,öz olsun,buğday unu olsun.'' diyen büyüklerimize ses vermenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Bir diğer sorunlarımızdan birisi de mükemmel insanı bulma çabasına girmek. Kimi zaman eş, kimi zaman arkadaş, hatta kimi zaman ''Anne ve Babamız.''değiştiremeyeceğimizi bildiğimiz halde, onların mükemmel olmasını isteme davranışında bulunuyoruz. Oysa bu tarz arayışa çıkarken kendimizin ne denli kusurlu olduğunu göremiyoruz bile..

''Kusur bulmak için bakma birine,bulmak için bakarsan bulursun,kusuru örtmeyi marifet edin kendine.İşte o zaman kusursuz olursun.'' Dermiş Hazreti Rumi.

İnsanları bazen olduğu gibi kabullenmek zorundayızdır. İnsan her daim değişim gösteren bir varlıktır.Gün gelir,nice beğenilmeyen şahsiyetler en güzellerinden biri olmuştur bile. Her geleni hızır bil,her geceyi kadir bil sözünün edasıyla adım attığımızda muhammed-i ahlaka ulaşabileceğimize inanıyorum. Hulasa mükemmel anlayıştan ziyade,çalışıp elde olabileni, fiiliyata döküp becerebildiğimiz zaman huzurlu bir insan da olacağız. Malum çağımızın en büyük sorunlarından biri olan ''huzursuzluk'' bizi her daim etkilemekte. Günümüz ahir zaman insanı, mutluluk adına yapmaya çalıştıklarımızın çoğu dünyalık (malayani) işler  olduğu için, huzurumuz da sadece o iş olana kadar ve olup bitene kadar oluyor. Daimi huzuru bulamayan biz insanlara Rabbimizin bir ayeti kulaklarımızda çınlıyor; Onlar, iman etmiş ve kalbleri Allah zikriyle yatışmış olanlardır. Evet, iyi bilin ki, kalbler Allah'ın zikri ile yatışır. (Rad Suresi 28 ayet.)

Zira gönlünü Allah'ın zikri ile süsleyen bir insan, mükemmelliğin sadece Allah'a ait olduğunu bilir..
Kendisini aciz mertebesinde gören insan  aslında  en şerefli insan haline gelir. Zira büyüklerimiz demiştir ki;İdrakin aczini idrak en büyük idraktir. 

Yorumlar