Gülü Seven İmtihanına Katlanır



Bir bahçe düşünelim, kocaman yeşil yeşil. Güllerin  rengi birbirinden farklı , sarmaşıkları dolanmış kıvrım kıvrım, kırmızı, sarı, pembe, kokusu burnumuzu güzelleştirecek kıvamda.  Uzaktan öyle güzel savruluyorlar ki  bir o tarafa bir bu tarafa , salını veriyorlar..
Güllerle dolu bahçeye giriyoruz. Ellerimiz Gül dalına uzanıveriyor.  Dalından koparmak istiyoruz.  Karar veriyoruz , lakin bize en güzel geleni seçmek istiyoruz. O en uçtaki kırmızı olanı seçmek istiyoruz. Adımlarımızı  hızlandırıp ulaşı veriyoruz hedefimize. Gülü önce koklayıp sonra dalını tutuyoruz koparmak için.
-Aaa.. oda ne? Elimiz kan içinde kaldı! 
Dalındaki kocaman dikeni görmeden Gülü koparmaya çalışmışız! 
Lakin Gül o kadar güzel ki o elimize batan dikene aldırmayıp, bir kez daha deniyoruz. Ve bu seferde aşağıdaki diken elimize batıyor.
 Ya vazgeçeceğiz , ya da o Gülü koparacağız..

İşte hayat bir Gül bahçesi, tıpkı o Güller gibi  güzel. Rengi, kokusu nedeniyle bizi etkileyip kendine çağırı veriyor.. Hedeflerimizi de böyle düşünebiliriz ya da  Allah yolunda  istediğimiz şeyleri de aynı o Güller gibi düşünebiliriz. Allah bize o Gülleri koparma fırsatı sunuyor. İzin veriyor. Kulum benim yoluma gelmek istiyorsun, tüm Gül bahçesi senin diyor. Fakat o Gül bahçesinde ki o dikenleri gördün kulum. O dikenlerin her biri imtihan. Gülü istiyorsan ey kulum, o dikenlerin canını acıtmasına izin vermen gerekiyor. Tüm bunlara rağmen benim yolumu kabul ediyor musun? Dünyanın süsünü arkana bırakarak gene de beni istiyor musun?  Evet,diyorsan o zaman sabret ey kulum, dikenlere de sabret, benim için geldiğin bu yolda sana gelecek olan imtihanlara da..
İşte tüm her şeye rağmen ayakta kalmak, gerçeklerle yüzleşmek ,işte o dikenleri bile bile yol almak demektir. Sözlerimi bulduğum güzel bir sözle bitiriyorum; Her zorluğun sonunda doğan bir güzellik ferahlık vardır eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza az kalmıştır. .

Yorumlar