Ömrün Sermayesi Yok

Ömür dediğim açılmayan düğüm,
Düğüm içinde güğüm,
Güğüm içinde ölümüm..

Bir su ile geldim, bir su ile gidiyorum. Üryan geldim,üryan giderim. Taş bağladılar gönlüme, kalbimin sertliği o taştandır. Aslında taştandır bahanelerim, en çok sevdiklerim, hepsi bir taş bağladılar. Muhkem olan bedene bir taş attılar. Kafesim doldu, olanlar şimdi oldu. Bu beden kafesim taşlar gibi günah ile doldu. 
Ağlayamıyorum artık,göremiyorum. Eskiden görür müydük ki? Görür gibi mi olurduk?
Nedir bu dünya sevgisi,
Nedir bu içimden bir türlü atamadığım benliğim?
Nedir halen bu çaresizliğim?
Önce tövbe balını tatdırdılar sonra acı biberi sürdüler. Bal ağzında iken sesin çıkmadı, şimdi acı sürdükte mi ses çıkarsın dediler? 
Bal ile acı.
 Acı ile bal
Ateş ile Su
Cennet ile Cehennem
Bize en çok nur-u cemalullah yakışır.
Görenler en çok erenler,erip hakka gidenler,
Duydum ki onlarda çok güzelmiş, aks edermiş her çiçeğe, aşk imiş maddesi,bu yol en çok önce bal sonra acı ile olurmuş. Bal'ı sevdiğin kadar, acıyı da sev dediler.  Ne iyi ettiler.
Gül'ü çok severim dedim. 
Dikenini görmez misin dediler. 
Gül'e bakınca en çok tecelliyi hisseden bedenime, bırak dikeni de batsın dediler. Nefsim oradan bağırdı, vazgeç gülden daha nice dünya gülleri var. Benim istediğim dünya gülleri değildi. Baktığım gül de değildi. Gül'e baktım sandılar,sandıkları ile kandılar. Ellerim bulaştı dikenlere,kan akar oldu gönlüme. Yanar oldu ciğerim.
Yan dediler, yan da dur. Yandım de, oldum deme dediler.
Yandığımı sandım, sandığımla kaldım.
Kalanlar kaldı. Dünya gülüne talip değilim derken yalancı bedenim kefenimi sardı.


Vesselam..

Yorumlar