Mest-u Harap ربودهشده


Ateşten geçmiş kavrulmuş, gündüz gibiyim. 


Biliyorum dediklerimizi, ne kadar biliyoruz?
Tahmin edebildiklerimiz ne kadar doğru?
Birşeyler yaşayınca, birşeyler öğrenince aslında bilmediğimizi daha çok anlamıyor muyuz?

Hüzün dediğimiz duygusal kavram, bedenimizde ki kan gibi olmalı. Sonsuz aşkın hüznü savrulmalı yaralarımıza. Bağışıklık kazanmalıyız mesela. 
Alışmamız da zor olmaz hem. 
Her ne imtehan varsa, eyvallah deyip yaşamak.
Hüznü kolye yapıp boyna takmak. 
Adı üstüne ''dünya'' burası. Çok kıymetlendirmezsek, çokta ağlamayız. 
Alemlerin Rabbi Olan Hüdamız, hep birşeyler koyar önümüze. Tam da, imtehanımız bitti derken bir yenisi daha eklenir. Oysa biliriz ki bizi bunlar büyütür. Fakat hep şikayetlenir dururuz. 

Sabah seherinde ki kuşlar aç olarak yola koyulurlar. Akşam döndüklerinde ise karınları doyarak,kıvrılırlar.Şükrettikleri sürece hep bu döngü devam eder.
Sırlı varlık olan i n s a n , bir kuş kadar güvenemez Allah'a. Hemen her şey olsun ister. Çiçekler hemen büyüyüp ağaç olsaydı sonra da vakit geçmeden meyve verse idi, o meyvenin çokluğundan biz vefasızca davranmaz mıydık? Şimdi bile öyle değil mi? Nimetler çok olunca azmaz mı i n s a n ?
Herşey vaktinde ve yerinde güzel. Kurallara uymak düzeni getirir. .

Oysa kurallara uymamakta ısrarcı olan insan ne kadar beslenebilir? Bu kuralları insan mı koyar?
Eğer kuralları insan koysaydı koca kainat bu kadar intizam içinde olur muydu? Çiçekler renk verir miydi? Tohum ağaç olur muydu? 

Bu kadar ahenk içinde ne diye kuralları biz koyarız ki? Haramlar bellidir, helaller de. Cennet bakidir, cehennemde. Usulü zayi eden, vusülden mahrum olur diyorlar. Bizler kendi kafamızca birşeyler yaparsak düzeni bozarız. İnsan ne ederse kendine eder. Sonra da ahlanıp sızlanır. Allah iki göz vermiş, üç olsaydı yüzde nasıl dururdu? Peki iki gözün hikmeti tek görmektir bu nasıl açıklanır?

Harap olduğumuz şu ahvalimiz bir define. Lakin gözlerimiz güneş'i görmeyecek kadar kör. Bu gözlerle güneşi görmeye çalışmak, buradan ay'a yürüyerek gitmek gibi zahmetli. Oysa Allah, göreceksiniz sabredin, size cennet elbiseleri giydirip, istediğinizi vereceğim diyor. Duymuyor muyuz o güzelin sesini. Yoksa duymamazlığa mı vuruyoruz?

Hüda davet eder elhamdülillah
Bu can dosta gider elhamdülillah
Hakikat Şehrine Çün rihlet oldu
Gönül durmaz uyar elhamdülillah


Görüde mani yüzünden cemali
Bozuldu hep suver elhamdülillah
Biliştik bunda hem ihsanlar etti
Nasibimiz kadar elhamdülillah
Ne gam giderse dünyadan Niyazi
Visaline erer elhamdülillah
 

Niyazi Misrı.

Ham makamından sesleniş,vesselam.

13/5/18

Yorumlar