Şeytanın Bizden Razı Olduğu

Esselamu Aleykum;

Orta yaşlıların vakti yok, ihtiyarların gözü görmüyor ve gençler okumaz diye kısa tutuyorum yazılarımı… Herkes, dünyayı değiştirecek büyülü bir söz istiyor bizden. Yıkıcı, keskin, net, farklı olmalıyız aynı zamanda.
 Öyleyse; en kısa şekliyle “İhlas”ı anlatayım bugün: İhlas, titiz Müslüman’ın farkında olmadan yaptığı kulluktur. Adamın birinin günah ve sevapları eşit gelince Rabbimiz sağdaki meleğe “İyice bak, gözden kaçan bir şey var mı, kulumu cennete koyalım.” diyor. Melek, defterleri tekrar tekrar karıştırıp “Yok” diyor ama Allah o kulunu cennete koyarak meleğe diyor ki “Onun bir çok iyiliği daha vardı ama kulum onu öyle bir ihlasla yapmıştı ki sen bile görememişsin…” İbadet, kulluk ve iyiliklerini not alıp hatırlayan; iyilik yaptığı insanı görünce aklına yaptığı iyilikler gelen insanoğlu, sıra kötülük ve günahlarına geldiğinde unutkan oluyor, kendini bağışlıyor. Modern insan, kendi suçlarını, kendini bağışlayan yırtıcı bir hayvana dönüştü… 

Gündelik hayat içinde bir insana kötü yanlarınız, özellikleriniz nelerdir diye sorun, çoğunlukla şöyle diyecektir: “Ben çok iyi niyetli bir insanım, bu yüzden beni herkes kullanıyor. Aptallık derecesinde yardımseverim, herkesin seviyesine iniyorum, kin tutmuyorum, ben adam olmam…” Gördüğünüz gibi Allah’ın bizlerde olmasını istediği özellikleri mizahi bir dille eleştirerek kibre kapılıyoruz. Kötülüklerimizden sonra pişman olamıyoruz, pişman olmayı beceremediğimiz zaman da tövbe kapısına gidemiyoruz. 

Modern insan pişman olmayı, tövbe etmeyi unuttu, kendini bağışlamaktan yorgun düştü. Saniye başı kendisini bağışlayıp temize çıkaran bizler, kırk yıllık arkadaşımızı affetmiyor, kinimizi sonsuza dek içimizde büyütüyoruz. Azıcık kötü işlerimizden canımız sıkılsa, hüzne kapılsak herkes amatör psikolog oluyor, bizim suçlarımızı örtüyor, üzülmemize izin vermiyorlar. Modern psikologlar, avukatlar ilk işe yaptığımız hareketlerin normal olduğunu anlatmakla başlıyorlar. Küçük bir günaha büyük tövbeler yapsak cennetin kapıları açılacak bilmiyoruz ama en büyük günahlardan sonra kafamızı havaya kaldırıp “Pardon” diyecek kadar kulluğumuz yok. Kul hakkı nedir, diye düşünüyorum şimdi… Kul hakkı; Allah’ın yarattığı şeyin ayağına basıp “Pardon” demeden çekip gitmektir. “Rahmetim gazabımdan büyüktür.” diyor Cenabı Allah. Yani; cennetim, cehennemimden büyüktür. İnsan olmak, sarp yokuşu aşmak zor, şeytanın insanlık tarihinden beri tecrübesi büyük, bizim zaaflarımızı çok iyi biliyor. Allah, ona da büyük silahlar vermiş… Yine de şeytana yenildikten sonra pişman olup tövbe ettiğimizde şeytandan bir tüy koparmış olduğumuz için Rabbimiz bizi affetmek için heyecanla bekliyor. Her tövbe şeytanı küçültür, gücünü zayıflatır, mutsuz eder. Biz, onu her saniye üzmek için dünyadayız fakat şeytanın soytarısı olduk, eğlendiriyoruz, kahkaha atıp geziyor. Şeytanın bizden razı olduğunun yarısı kadar Allah razı olsa mübarek cennette kuş olacağız…

 Allah’ın rahmetini kullanarak cennete gitmemek mucizedir. Namaz kılıp, biriktirmeyeceğiz, besmelesiz bir damla su içmeyeceğiz, şükür ve tövbe içinde olacağız, çalmayacağız, kibre düşmeyeceğiz, ahiret gününe inanıp ona göre haysiyetli yaşayacağız ve şirk koşmayacağız, işte bu kadar. Bunları ihlasla yapıp cennete gitmeyen olursa ahiret günü bana hakkını helal etmesin! İyilikleri iyilik yaptığımızı sanmayarak, ihlasla yapmalıyız. Yaptığımız iyiliklerin notlarını almayalım, onunla gurura kapılmayalım. Yaptığımız bir iyilik için kötülüklerimiz aklımıza gelsin… Çünkü baştan beri dediğim gibi: 
Suçlarımız için af dileriz, günahlarımızı itiraf eder tövbe ederiz ama ihlasla yaptığımız iyiliklerin karşılığında ne diyeceğiz? Bizim iyiliklerimiz “Bizi yaratan, evreni yaratan, evreni doyurup besleyen” Rabbin katında kaç kuruş eder ki? Galiba “Rabbim, beni cehenneme götürecek olan iyiliklerimden sana sığınırım, yalnız yaptığım kötülükler için değil, farkında olarak gururla anlattığım, kibre kapıldığım iyiliklerim için de sana sığınırım, tövbeler olsun…” demenin vakti geldi. İyilikleri kendinden bilen insanoğlu, kötülüklerine suç ortağı bulmakta nasıl ustalaştı değil mi?


 Hayır! Kötülükleri biz yapıyoruz, iyilikler Allah’ın bize verdiği fırsatlardır aslında, şükretmek gerek, yanılıyor muyum? Öyleyse bir daha, tekrar edelim: Yaptığım iyiliklerden sana sığınıyorum Rabbim. Sen günahlarımı nasıl olsa bağışlarsın… 


Bülent Akyürek kaleminden..

Yorumlar

  1. Rabbimize hamd olsun güzel yazıyorsun bizde faideleniyoruz. Allah razı olsun...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder