İyilik Aslanın Ağzında

Esselamu Aleykum.

Kötüler hak, hukuk, kul hakkı gözetmeden bir kötülüğü sadece kendi menfaatleri için yaparlar. Kötülük, diğer anlamıyla şahsi olduğu için kınanmıştır. Zaten Allah rızası için kötülük yapmak da kimsenin aklına gelmez! Varsa kötülüğün bir ortağı, biliniz ki şeytandır… Kötülerin düşmanı kötüler değildir. Kötülerin düşmanı iyiler olmalıdır. Peygamber Efendimiz buyururdu ki: “Bir kötülük yapıldığını gören kimse onu eliyle değiştirsin. Şayet buna gücü yetmiyorsa diliyle engel olsun, buna da gücü yetmiyorsa buğzetsin ama bu imanın en zayıfıdır.” Sabahtan akşama kadar kendi köşesine çekilip buğzeden Müslümanlarla birlikte yaşıyoruz. Hepimiz nazik, kibar, utangaç, sesini yükseltmeyen hanım hanımcık kızlar gibiyiz maşallah!


 Müslüman, nezaketten kırılacak neredeyse! İngilizce öğrenip, teknolojiyi takip ediyoruz, dünya klasikleri okuyoruz, hanımlarımıza karşı inanılmaz inceyiz, dilim dilim kesilip yok oluyoruz ama kimse bu işin sonu nereye varacak diye düşünmüyor. Bıyık, sakal gitti. Erkeklerimiz çok konuşuyor, kafe maymunlarına döndük, asaletimiz İngilizleri geçti, Fransızca şarkılar dinliyorlar, güme gidiyoruz görmüyor musunuz? İyilik, korkaklıkla karıştırılıyor. “Allah nurunu tamamlayacak.” Amenna fakat bu nur tamamlanırken kimler askerlikten kaçtı onlara da bakılmayacak mı sanıyoruz? Hayır… İyiliğin maliyeti büyüktür. Sadece Allah rızası için bir iyiliğe kalkışınca tüm dünyayı karşımıza alıp iman tazeleyeceğiz. Bir kuruşluk iyilik yapın onun diyetini binlerle ödersiniz, bunu göze almalıyız. 

On bin liralık bir iyilikten bize düşen iki kuruşluk pay öbür dünyamızı kurtaracak merak etmeyin. İyilik, bu zamanın en pahalı ibadeti oldu, bunu bir kuruş iyilikten kurtulmanın bedelini hesaplayınca öğreniyoruz… “İyiliklerimizi anlayan kalmadı, herkes nankör.” diyecekler size, iyileri engellemeye çalışan bu fitnecilere aldırmayın. Biz, iyiliklerimizi, bilinsin diye yapmıyoruz. Hiçbir iyiliğin karşılığı bu dünyada yoktur, rahat olun. Zaten karşılığı bu dünyada alınan iyiliklerin kabul olmadığından emin olmalısınız. Bu dünyada anlamı olan bazı şeylerin öbür tarafta karşılığı da olmayabilir, mümkündür. 


Televizyonlardaki “Sırlar Dünyası” formatı, yaptığımız iyiliklerin mutlaka karşılığı olacaktır fikrini pompalıyor, böylece insanlar iyilik yapmadan evvel yaşarken ellerine geçirecekleri mükâfatı düşünmeye başlıyor. Çok sakıncalı ve tehlikeli olan bu düşünceden kurtulalım ne olur. Kötülüğün ve kötülerin kurduğu bu dünyada yapılan her iyilik onların sistemlerini bozar. Ahir zamanda iyilik yapmak kapitalizm için terördür. Düşünün bir fabrikada üç kuruşa çalışıp patronuna çok kazandıran bir adama servet bırakırsanız o fabrikatör çok üzülür ve bunun acısını sizden çıkarır. Belki de yaptığımız iyiliklerin karşılığında ne kadar kötülük gördüğümüze bakıp iyiliğimizin hacmini hesaplayabiliriz, ne dersiniz? İyilerin morali bozuk. Kefil olup borç ödüyorlar, aç susuz geziyorlar ama kötüler tatillerine gidiyor, arabasını değiştiriyor, boğazda oturuyorlar.


 Kötü olmayan insan modern dünyada kayıt dışı görünüyor. “İyi, Kötü, Çirkin” filmi vardı eskiden. O filmde “İyi” aslında iyi değildi fakat “Kötü” gibi herkese zulüm yapmıyordu. Gerçek kötü herkese kötülük yapar. Gerçek iyi ise sadece iyilere iyilik yapmalıdır. Bize göre iyi, kötülerle savaşabiliyorsa iyidir ama kötülerle savaşamayıp kimseye zarar vermiyorsa “bencil bir iyi”dir… Kendi nefsini, makamını, şöhretini, konumunu düşünmeden bir tek iyiliği Allah için kusursuzca yapabilen insan üstündür, dünyada da, ahirette de karşılığını alacaktır. Rabbimiz onu karşılıksız bırakmayacaktır. İyi kalmadı, Kötü ve Çirkin’i konuşalım bundan sonra ne dersiniz. Söyleşiler ve imzalar için Türkiye’yi dolaştım. 


Nereye gitsem birileri “Abi, çok iyi bir adam var, seni onunla tanıştıralım.” diyorlar. Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmadan işten eve evden işe gidip gelen laboratuar farelerini bana “Çok iyi bir adam” diye tanıtıyorlar üzülüyorum, kızıyorum. Artık evinde oturan iyiler görmek istemiyorum, kötüleri kovalayan, kötülükle mücadele eden eli sopalı iyiler neredeler acaba? Yazıyı Tirmizi ve Mace’den nakil bir hadisle bitirmek istiyorum izin verirseniz: “İnsanların arasına karışıp onların eziyetlerine sabreden Müslüman, insanlarla hemhâl olmayıp onların sıkıntılarına katlanmayan Müslüman’dan daha hayırlıdır.” 



B. Akyürek kaleminden... 

Yorumlar