Müslümanlığını Saklayan Papaz Ve Ali Haydar Efendi

Esselamu Aleykum efendim hayırlı akşamlar..

Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendi'nin hayatını doya doya bitiremedim. Araştırarak gidince daha da güzel oluyor. Bugün bir isimle daha tanıştım. Ord.  Prof. Süheyil Ünver ile..


Süheyil Ünver değerli insan, islam sanatı için uğraşmış. İki bini geçgin yazma eser bırakmış. Bugün baktım şahane eserleri var. Birtanesini almaya karar verdim. Vel hasıl bu Ünver hocamızın, hocam diyelim saygıdan bence hoca olmaya layık biri ama kendisi o kadar ince ki o vazfı bile kabul etceğini samıyorum. Ve Ali Haydar Efendi'ye kadar uzanan bir yol..

Kitap anlatıyor; Vaktiyle bir rüya görmüştüm. Rüyamda papaz, Ali efendi,  ben sizin tanıdığınız Vasıl'ın babası Papaz Kantriçko'yum. Öleli sekiz sene oldu. Mezarım kazaklar köyünde. Ben müslüman doğdum. Müslüman yaşadım ve müslüman öldüm.Fakar emri peygamberi, izhar  etmeme emri verildiği için, müslümanlığımı izhar etmedim. Fakat kilisede hiçbir zaman teslisten bahsetmedim. Hep Allah'ın birliğinden, tevhidden bahsettim. Şimdi vakti geldi,siz benim naşımı alıp , müslüman mezarlığına nakledeceksiniz. '' dedi. Ben de rüyada nakli kuburu gerçekleştirdim. 

Sabaleyin uyandım, Allah Allah dedim. Sonra Kazaklar köyünde böyle bir zatın bulunup bulunmadığını öğrenmek için oraya bizzat gittim.Sordum, gerçekten de 8 sene önce ölen Kantriçko adında bir papazın olduğunu ve aynı zamanda Vasil'in babası olduğunu öğrendim. Vasil'i tanıyordum. Ama babası Kantriçko'yu tanımıyordum. ''Nasıl birisi?'' diye sordum, ''Çok iyi bir gavurdu'' dediler.  ''Hayrı seven , okuduğu insanları iyi eden , müslümanları çok seven bütün gününü klisenin altında bulunan hücresinde geçiren mazbut insandı'' dediler. Bir zaman sonra Vasil dükkana geldi, arkadaşları da vardı yanına. Vasil'e , '' Sana birşey anlatacağım, böyle böyle ben senin babanı rüyada gördüm dedim. 


Allah dedi küt diye yere attı kendisini. Arkadaşlarına ''demiyor muydum ben size babam Müslüman diye. Aldınız mı cevabı'' dedi. 

Birgün Ali Haydar efendi'deyiz. Evde Ömer Nasuhi Bilmen hocaefendi, Yekta Efendi , Fuat efendi hep beraber yemekte oturuyorlardı. Bendeniz bu rüyayı bir kağıda yazarak Ali Haydar Efendi'ye ilettim.Ali Haydar Efendi'nin kulakları o zamanlar biraz ağır işittiği için yazarak derdimizi anlatıyorduk. Fakar Ali Haydar Efendi benim ilettiğim kadığı okumadı derken, Ali Haydar Efendi yemeğin ardından benım yazdığım yazıyı okumamasına rağmen bu mevzuyu açtı. Benim gördüğüm rüyanın sahih olduğunu , nakli kubur olduğunu , şimdi gidilse yerinde bulunamayacağını, naşının nur olduğunu, tekbirlele yerinden kaldırılıp müslüman mezarlığına nakledildiğini , yarın ahirette onunla buluşacağımızı anlattı. . 

Ve Efendi Baba'da bir hikmet göstermiş oldu. 

Ve yine kitap anlatıyor; Ali Haydar Efendi vefat ederken yanındaydım. Tam ölüm döşeğinde bulunduğu sıralarda,''Allah'' deyip bir kalktı ama sanki zelzele oldu. Hemen ardından da kelimeyi şehadet getirerek ruhunu teslim etti mübarek.

.
Büyükler böyle büyük oldu. Lakin şimdikilerin bazıları bu güzel insanlara laf atmakta. Allah hidayet versin biran önce. Ehlisünnet çizgisinde bizi haşreylesin. Amin velhamdulillahi rabbil alemın..



Vesselam..

Yorumlar